Herhangi bir nedenle 2023 yılında Linux dağıtımı denemeniz gerekiyorsa ve bir yardımcı teknoloji kullanıcısıysanız, sizi endişelendirecek çok fazla sebep var. Sistemin kendisinden üzerinde çalıştırılabilecek yazılımlara kadar çok fazla kaygılandırıcı neden.
Bu kaygıları ana akım sistemlerde yaşamıyoruz demek yanlış olur; ancak gene de yeni bir sisteme karşı Muhafazakâr duruşun en temel nedeni bu kaygıyı çok güçlü hissetmektir. Okuyucularımızın çoğunun gerekli teknik bilgiye sahip olduğunun farkında olsak da birkaç terimin üstünden geçmekte yarar görüyoruz.
İşletim Sistemi: Üzerinde çalıştığı cihazı tüm donanım yetenekleriyle birlikte kullanıcıların ve yazılım geliştiricilerin hizmetine açan yazılım türüdür. En başta bir telefon için düşünürsek, dokunmatik ekranının, hoparlörlerinin ve kamerasının diğer sensörleriyle uyumlu bir şekilde çalışmasını sağlarken, bu donanımların yazılım geliştiriciler tarafından da erişilerek fikirlerini hayata geçirecekleri bir ortam oluşturur. Dosyalarınızı, iletişiminizi, takviminizi organize edebilmeniz için yerleşik yazılımlarla gelebilir veya tamamen boş bir başlangıç yapmanızı sağlayabilir. Bu işletim sisteminin sunulma biçimine bağlıdır.
İşletim sistemleri, genelde Çekirdek ve masaüstü olarak adlandırılan 2 büyük parçayı üzerinde taşıyan katmanlı bir yapıdır. En içteki katman çekirdek olup, en temel fonksiyonları destekler. Bu birim temel donanımların çalışabilmesi için desteği içerir. Yine telefon örneğine döndüğümüzde, Hoparlör, ekran, kamera, şarj donanımı, depolama ünitesi ve diğerleri… Bununla birlikte etrafına farklı katmanlar sarılabilir, ancak masaüstü olarak değerlendirdiğimizde, ana ekranınız ve üzerinden eriştiğiniz en temel şeyleri sayabiliriz. Dosya yöneticiniz ve uygulamalarınızı listelemek, bildirim ve işlemlere erişmenizi sağlamak gibi temel bir işlevi vardır. Cihazı açtıktan sonra sizi ilk karşılayan tüm beceriler masaüstü tarafından tutulur. Bilgisayarlarımızda ilk gördüğümüz ana ekran tamda buna denk gelir. Grafik arayüzü teknolojisine geçildiğinden bu yana hayatımıza giren bir teknik terimdir masaüstü; ondan öncesinde metin tabanlı komutlar verilerek etkileşim kurulabilen bir kullanıcı arayüzü vardı. Bu arayüz ve grafik arayüzü kullanıcının makine ile etkileşim kurabilmesini sağlayan bir işletim sistemi parçasıdır.
Bu tanımlardan sonra, eminim ki bahsedeceğimiz diğer şeylerin anlaşılması daha kolay olacaktır. Windows veya MacOS işletim sistemlerinde, işletim sistemlerini parça parça ele almaya çok alışkın değiliz. Belki MacOS için Finder terimine alışkın olabiliriz; ancak bu bile Linux dağıtımlarındaki parça parça özelleştirmenin ulaştığı seviyede değildir. Özgür yazılımın doğası gereği ve özelleştirme sevdasıyla masaüstü yazılımından tutun da çekirdek hariç tüm parçaların farklılaşabildiği paketlerle oluşturulmuş dağıtımlar vardır. Başlıca masaüstü bileşeni örneklerine KDE, GNOME gibi yapıları gösterebiliriz. Bu masaüstü yazılımları, kendi alt bileşenlerini içerirler ancak bu bile özelleştirilmiş olabilir. GNOME Nautilus adlı bir dosya yöneticisi ile gelir; ancak kullandığınız dağıtım GNOME üzerine inşa edilmiş olsa bile farklı bir dosya yöneticisi bulundurabilir. Tüm bunların ışığında Linux dağıtımlarında ortaya konan mevcut erişilebilirlik durumunu ele almak istiyorum.
Ana akım Linux dağıtımların hiçbirinde, alışık olduğumuz işletim sistemlerinde gördüğümüz düzeyde ve kapsamda bir erişilebilirlik sağlanmamıştır. MacOS ve Windows üzerinde bütünlüğü sağlamak için erişilebilirlik denetleyicisi uzmanlar bulunurken, Linux dağıtımlarının çekirdek geliştirme ekiplerinde geleneksel bir erişilebilirlik hareketi göremiyoruz. Bu nedenle dağıtımların erişilebilirlikle alakalı dokümanlarının güncel olmamasının yanı sıra sistem içerisine yerleştirilen çözümler, sistemin güncellenmiş temel bileşenleriyle dahi uyum göstermez çoğu zaman. Ubuntu ve Fedora başta olmak üzere bazı ana akım linux dağıtımlarında zaman zaman erişilebilirliğe dair birkaç dokunuş yapılır ancak söz konusu geliştirmelerin sistematik bir sürece oturtulmaması nedeniyle ürünün temel bir özelliği gibi kararlı değildir. Bu yüzden ekran okuyucuların ve diğer yardımcı teknolojilerin performansı oldukça düşük kalır. Günün sonunda sistematik olmayan erişilebilirlik geliştirmeleri, sistemin kendi geliştirme hızını yakalayamaz.
Son durumda, birçok Linux yardımcı teknolojinin geliştirildiği GNOME Masaüstünde bile bildirim alanı, sistem menüsü, Meta tuşuna basılarak açılan arama ve son görüntülenenler listesinde ekran okuyucunun performansı oldukça düşüktür. Zaman zaman biraz atılım olduysa da Linux dağıtımlarındaki erişilebilirlik, yazının yazıldığı zaman diliminde bir Windows veya Macos kadar kapsamlı olmadı. Bu durum, meraklıları tarafından tamamen körlere uyarlanmış Linux dağıtımları gibi projelerle ele alındı; ancak gerçek erişilebilirliğin bu olmadığını bilirsiniz. Linux erişilebilirliğinin kapsamlı olduğunu söyleyebilmek için söz konusu ana akım dağıtımların vadedilen tüm işlevleriyle erişilebilir olması gerekir.
Bu konuda sadece dağıtım paketlerini hazırlayanları suçlayamayız. Daha sorunu anlayamamış veya sırf sosyal sorumluluk projesi olarak yapılan geliştirmeler ne güncelliği yakalayabildiler ne de işlerin kendisi sürdürülebildi. Bu nedenle gerçek anlamda sorun çözemediler. Ben yine de içeriğin sonunda en işlevsel 5 linux dağıtımının listelendiği bir yazı bağlantısını iliştireceğim. Bu dağıtımlarda ekran okuyucu ve büyüteç ile uyumlu birkaç bileşenin birlikte paketlendiğini ve bazı ayarların yapıldığını göreceksiniz. Bu durumda bile kum havuzunun dışına çıkmanız gerekirse işleri halletmek için ek paketler vs. yüklemeye başladığınızda altyapı eksikliklerini de hissetmeye başlarsınız. Bunun nedeni Linux dağıtımları için yaygınlaşmış erişilebilirlik API ve standartlarının olmayışıdır. Ek olarak uygulama geliştiriciler uygulamalarında erişilebilirlik geliştirmelerini yapmak isteseler dahi bunu nasıl yapabileceklerine dair kapsayıcı bir dokümantasyon çok azdır. Bu nedenle Linux dağıtımlarında erişilebilirlik kapsayıcı değildir.
Eksiklikler nelerdir? Bu soruya birkaç başlık altında cevap vermek gerekir.
Bilgilendirme Eksikliği
Linux dağıtımlarından herhangi birini anahtar kelime olarak Accessibility sözcüğünü ekleyerek aradığınızda ya çok eski ya da yarım yamalak dokümanlar bulursunuz. Sorunlar temel itibariyle buradan başlar. Neredeyse dağıtım geliştiren ekiplerin tamamı Orca ekibinin ve GNOME yardım belgelerinin sunduğu bilgilere güvenir. Bu belgeler oldukça kısıtlıdır ve esasen son kullanıcıya kadar erişmek isteyen bir linux dağıtımı için yeterince açıklayıcı değildir. Zaten bir linux dağıtımı projesinde erişilebilirlik ele alınacaksa bu belgelere güvenmemek gerekir; çünkü esasen dağıtım içerisindeki masaüstü yazılımının kendi özellikleri belgelerdekinden farklı olabilir.
Entegrasyon (Bütünleştirme) Eksikliği
Linux dağıtımlarının neredeyse tamamı, en azından ana akım dolaşımda olan dağıtımlar için bunu söyleyebiliriz; sistem çoğu zaman erişilebilirlik özellikleri düşünülmeden paketlendiğinden, Yardımcı teknoloji kullanıcısı sistemi tek başına kurmaktan tutun, sistem başına geçtiğinde tek başına kullanmaya başlama konusunda bile zorluk yaşayabilmektedir. Çoğu linux dağıtımının içerisinde, Orca veya diğer erişilebilirlik parçaları yüklü değildir, hatta bazılarının varsayılan paket deposunda bile mevcut değildir. Bu durumda Orca’nın çekilebileceği paket deposunu kaynaklar arasına eklemekten başlayıp Sisteme gerekli yazılımları tek tek kurmaya kadar uzanan karmaşık işlemler söz konusudur. Bunu bir son kullanıcının kendi başına yapabilmesini öngörmeyiz.
Altyapı ve teknik eksiklikler
En İyi Deneyim ’in makale arşivinde, yardımcı teknolojilerin çalışma prensiplerinden çokça bahsettik, buna bağlı olarak Linux yardımcı teknolojileri esasen istenen süreç dışı çalışma metoduyla işler. Bu yöntem her ne kadar en ideal çalışma biçimi olarak bilinse de teknolojinin verimliliğini artıracak geliştirmeler olmadığı sürece oldukça verimsizdir. Linux için erişilebilirlik API’larının temelleri 2000’li yılların başında ortaya konan birkaç prensibe dayanır ve teknolojinin ve gelişen güncel ihtiyaçların gerektirdiği ölçüde güncellenmemiştir. Bu doğrultuda ne geliştiriciler için neyin nasıl yapılacağını gösteren dokümantasyonlar ne de kullanıcıların işini kolaylaştıracak ve Windows, MacOS gibi diğerlerindeki erişilen deneyime yaklaşan bir deneyim sunulamadığını görürüz. Bu sadece erişilebilirlik API desteği ile sınırlı değildir. Linux dağıtımlarının çoğu kendi TTS çıkışını içermez. Bu anlamda en kapsamlı çalışma GNOME tarafından yapılmıştır ve birçok Linux dağıtımı da tam anlamıyla dağıtımlarıyla uyumlu olmamasına rağmen GNOME Speech API kurulmasını önerir. GNOME Speech API bu amaç için üretilmemiştir ve performansı özel durumlara karşı yetersizdir. Anlık bir konuşma yayınlanması üzere geliştirilmediği için ekran okuyucu veya okuma destekli büyüteç gibi uygulamalarda ekran okuyucu performansını aşağı çekmektedir. Her ne kadar alternatif konuşma sistemleri geliştirilse de bu projeler bir Linux dağıtımına dahil edilmedikleri için yaygınlaşamamış ve gelişememiştir. Konuşma sistemi derken, Windows’taki SAPI gibi bir evrensel konuşma sürücüsünden bahsediyorum. Bu tip Sürücüler, yazılımların metinden sese uygulamalarıyla iletişim kurabilmelerini sağlayan protokollerdir.
Kullanılabilirlik
Erişilebilirliğin 4 ana başlığından biri de “Çalıştırılabilirlik” ki bu duruma kullanılabilirlik olarak uyarlayabiliriz. Linux dağıtımlarındaki birçok yardımcı teknoloji, sistem ile birlikte geliştirilmediği için tam bir uyum içerisinde değildir. Oysaki dağıtımların diğer bileşenleri, birbiri ve genel tasarım dili ile uyumlu olacak şekilde özelleştirilirken; Ekran okuyucu, büyütme, fiziksel tıklamaları özelleştirme gibi yardımcı teknolojilerle birlikte, Klavye kısayol tuşları çoğu Linux dağıtımında atlanır. Bu durumda sistemin tamamını bir ekran okuyucu desteğiyle kullanabilmek imkânsız hale geliyor. Burada dikkatinizi çekerim, tamamını diyorum. Her şeye rağmen ilk defa bir linux dağıtımı deneyecekseniz sıkılana kadar yapabileceğiniz birkaç şey vardır. Tabi bu esna da alışkanlıklarınızın tamamının karşılanmayacağını unutmayın. Ekran okuyucu ile birlikte kullanabileceğiniz Sentezleyici sayısı kısıtlıdır ve Kısayol tuşlarına alışabilmeniz için birkaç okuma yapmalı ve kendinize zaman tanımalısınız.
Başlamak için Birkaç İpucu
Ubuntu dağıtımlarının çoğunda, Windows tuşu olarak adlandırılsa da genel linux terminolojisindeki adı “Super” veya “Meta”’dır, bu tuş ile birlikte birkaç tuşa basarak ekran okuyucuyu çağırmak mümkündür. Super+Alt+S veya Super+Ctrl+S tuşlarına basarak ekran okuyucuyu çağırmayı deneyebilirsiniz. Tabi bir diğer yol da bütün Linux dağıtımlarında Alt+F2 tuş kombinasyonu ile ulaşacağınız komut panelinde Orca yazarak ekran okuyucuyu çağırmayı denemektir; ancak iş buraya kadar kaldığında genelde tek başına hareket etmeniz imkansızlaşır. Bununla birlikte, dağıtımlar genelde ekran büyütme seçenekleriyle gelir. Ek olarak sistemlerin üzerine kurabileceğiniz elle kontrol sistemi vs. bulunur. Ana akım dağıtımlardan Ubuntu ve Fedora’nın kısmen erişilebilirlik yetenekleri ile geldiğini biliyoruz, buna ek olarak tamamen özelleştirilmiş dağıtımlar da var demiştik. Bunlardan hızlıca bahsedelim:
- Accessible-Coconut: Ubuntu’nun Mate dağıtımı üzerinde yapılan birkaç özelleştirme ile birlikte gelir. Bünyesinde bir E-Kitap okuyucu yazılım, konsolda daha etkin bir etkileşim için konsol tabanlı ekran okuyucu, erişilebilir bir medya oynatıcı ve varsayılan E-Speak sentezleyicisine göre daha gelişmiş bir Sentezleyici topluluğu ile gelir.
- Vojtux: Fedora’nın özelleştirilmiş ve bir kör yazılım geliştirici tarafından düşünülmüş bir projesidir. Son kullanıcı için ideal olmayan bir kurulum sistemi olsa da otomatik olarak devreye giren ekran okuyucu konfigürasyonu ve ekranı hızlıca açıp kapatabilecek bir komut dosyası ile gelmesi, ihtiyacın tam olarak ne olduğunun bilindiğini hissettiriyor.
- Trisquel: Erişilebilirliğin öne çıkarıldığı ve yardım dokümanlarının yer verildiği bir Linux özelleştirmesidir. Temel amaç eğitim kurumlarında ve kurumsal ortamlarda faydalanılabilecek bir linux dağıtımı oluşturmak gibi duruyor.
- Ubuntu MATE: Bütün bunları bırakıp ana akım dağıtımlardan devam etmek isterseniz, GNOME’den özelleştirilmiş bir masaüstü ile gelen orijinal Ubuntunun aksine, daha sade ve kullanışlı bir masaüstü deneyimi sunan versiyondur. MATE, GNOME parçaları ile çalışabilen ve yardımcı teknolojilerle daha uyumlu bir masaüstüdür.
- Fedora Workstation: Geliştirici topluluğunun erişilebilirlik konusuna özel bir hassasiyeti olduğu biliniyor. Bu yüzden yaşanan sorunlara hızlı çözüm bulunabileceği için tavsiye edilebilir.
Sonuç olarak
Alışkanlıklardan gelen pratikliği kazanmak tamamen mümkün olmayabilir; ancak Libre Office ve Mozilla gibi erişilebilirlik söz konusu olduğunda güvenilir geliştiricilerin ürünleri çoğu Linux dağıtımının yerleşik bir bileşenidir. Dolayısıyla keşfetmeye değer bir ekosistem olabilir. Geliştirmelerin yapılabilmesi için yetkin bir özelleştirme ekibi ile çalışılıyorsa kurumunuz içerisinde erişilebilir bir Linux dağıtımına dönüşüm mümkün olabilir. Yazı sonundaki kaynakça bölümüne yerleştireceğimiz bağlantıları izlediğinizde, faydalı ipuçları bulacaksınız. Daha fazlası için bizimle iletişim kurmaktan çekinmeyin.
Bunlara Bakın
Konsol tabanlı bir ekran okuyucu olan TDSR konusunu incelemek üzere: TDSR Hakkında En İyi Deneyim Makalesi
Linux dağıtımlarında çalışabilecek zengin bir TTS çözümü olan Voxin hakkında bilgi ve indirme için Oralux Ana Sayfası
Orca ekran okuyucusu hakkında GNOME yardım belgeleri için GNOME Orca Sayfası
Körler için en iyi Linux dağıtımların listelendiği İTSFOSS makalesi