Üzerinde yazılım çalıştırılabildiği ve fonksiyonları bir kominite tarafından da olsa genişletilebildiği için, bilgisayar teknolojisi hayatımızın her alanında. Hatta kendi aralarında iletişim kuran ve iletişim esnasında verileri paylaşarak evimizi bile dijital olarak genişletiyorlar.
Bunlar, bilgisayar teknolojisinin minimize edilmiş hali.
İşletim sistemi çalıştırabilen bir sistemden bahsediyorsak ve temel hedefimiz kapsayıcı geliştirme süreçleriyse, işletim sistemlerinin en doğal hangi yönlerini ele almalıyız? U soruya cevap aslında yeniden kurmak olmalı. İşletim sistemleri veya üzerinde taşıdıkları fonksiyonları herhangi bir şekilde çöker. Daha teknik konuşacaksak, kullanılmaz hale gelir. Kullanıcı profilleri veya işletim sistemi dosyaları yazılımsal yada fiziksel herhangi bir sebepten dolayı bozulabilir.
İşte buradan sonra asıl macera başlıyor. İşletim sistemleri kendi ortamında özelleştirilebilir hatta erişilebilir bile olabilir. Peki o sistemi yeniden kurmaya yada sıfırlamaya çalışıyorsanız, durum o kadar da iç açıcı mıdır?
Burada mümkün olduğunca kendi fonksiyonları ile dünya üzerinde sıkça kullanılan işletim sistemlerini bu açıdan inceleyeceğiz.
Önceden küçük bir not verelim: Asıl esas olan insani farkındalıktır. Bu farkındalık olmadığı ve kullanıcı deneyimi yok sayıldığı sürece, Bu durumun olduğundan çokta ileriye gidemeyeceğini belirtelim. En iyi Deneyim takımı bu hizmetleri öne çıkararak ve hizmet geliştiricilere profesyonel destek vererek, Kullanıcı deneyimini genişletmeyi hedefler.
Mac Osx ve İos işletim sistemi
İlk konuğumuz, bu anlamda en gelişkin işletim sistemleri. Apple firmasının çoğunlukla geliştiriciye değil, kullanıcıya hoş gelecek geliştirmeler yaptığı biliniyor. Hatta bazen apple ürünleri için “dünya üzerinde çok fazla teknoloji var ama apple da sadece düzgün çalışanlar var” denildiğini bile duyarsınız. Her ne kadar bir kriz olduğunda kapatılan ilk departman erişilebilirlik departmanı olsa da, mevcut halleri ile apple ekosisteminin tüm işletim sistemleri, sıfırlamadan yeniden yapılandırmaya kadar kullanıcısına hizmet eder durumda. Özellikle VoiceOver ekran okuyucusu, kullanıcısına yardımcı olabilmek için kurulum işlemlerinin herhangi bir adımında devreye sokulabilir ya da doğrudan kurulum işlemleri, kullanımda olduğu gibi VoiceOver rehberliğinde ilerleyebilir. Siz Home tuşuna 3 gere basın ya da cmd+f5 tuş bileşimine basın.
Windows 10
Apple’ın bir ekol olarak başlattığı kullanıcı deneyimi odaklı geliştirme süreçlerini, kendini kullanıcı yerine koyan geliştiriciler tarafından değil de, temsili bir topluluk ile beraber ilerleten Microsoft, en sonunda kullanıcıların sesine kulak vermiş durumda. Önceden sadece “daha kapsayıcı bir yardımcı teknoloji ürünü kurulana kadar size rehberlik etmesi üzere tasarlanmıştır.” Olarak tanımladığı dahili ekran okuyucuyu “şuan yaygın görevleri yerine getirmek ve Office programlarından birçok yerleşik mağaza uygulamasına kadar uygulamalar için kullanılabilir.” Olarak tanımlamaya başladı. Anlayacağınız jeton biraz köşeliymiş. Geç kalınmış olduğunu bende haykırıyorum ama baktığımızda, aslında birçok geç kalınmış işin şimdi yapılabildiğini görüyoruz. Microsoft cephesi geç kala dulsun, önce Windows 10 1511 ile ekran okuyucunun yeni geliştirmeler alması; sonra ise Windows 10 1703 ile ekran okuyucunun kurulumda hizmete sokulabilmesi oldukça sevilcen ve hoş şeyler. Çocuklar çalışıyor galiba. Tabi her şey gibi, bu işleri de yapabilmek için Windows 10’un en güncel sürümünü kullanmalısınız. Windows 10 1703 ile beraber duyurulduğu üzere, Win+ctrl+enter ile veya Windows+sesAç tuşları ile Windows ekran okuyucusunu deneyime dahil edebilirsiniz. “Oku bakalım dostum”
Mevcut durumu incelemek gerekirse, Windows ekosistemine dahil olabilen cihaz konfigürasyonu insanı korkutacak kadar fazla ve çeşitlidir. Microsoft kurulum işlerinde her şeyin düzgün ilerleyebilmesi için Bilgisayarınızın bir USB 2.0 protokolünü de destekleyen bir ses kartı olmasını ister. Böylece kurulum diski veya kurtarma diski ile başlatılan ortamlarda ekran okuyucu kullanılabilir.
Bunun şu aşamada ikisi çözülmemiş, biri etrafından dolaşılmış, toplam 3 sorunu var.
Peki nedir bu sorunlar:
- Windows’un kurulum diski veya kurtarma diski ile başlattığınızda, kurulumun ilk aşamasında iskandinav dilleri dışındaki dillerde İngilizce sentezleyici kullanılır.
not: bunun etrafından dolaşıldı, aşağıda bahsedilecek. - Pe (Pre İnstall Environment) Ortamında birçok senaryo da çalışabilen ekran okuyucunun, RE (recovery Environment) ortamında her koşulda başlatılamaması. Hatta kurtarma ortamına geldiğinizde ekran okuyucu başlatma tuşlarına basarsanız, bilgisayar çoğu zaman yeniden başlatılır.
- Başarısız otomatik yeniden açma işlemlerinden sonra, ekran okuyucunun tekrar başlatılmaması ki, bu çoğu zaman kullanıcının dikkatinden kaçar.
Sonuçta çoğu senaryo da ekran okuyucu sıfırlama ve temiz kurulumda hizmetinizdedir.
Ubuntu, android ve diğer Linux çekirdekli dağıtımlar
Aslında hizmet verilebilirliği açısından aynı karakteristik özelliklere sahip oldukları için android ve Linux dağıtımlarını bu başlık altında toplama ihtiyacı hissettik.
Android ve Linux dağıtımlarının (Debian İnstaller kullanan) neredeyse tüm güncel sürümleri teknik olarak ekran okuyucu rehberliğini desteklemektedir.
Teknik olarak var olan bu potansiyeli, kullanan ve kullanmayan üretici ve dağıtıcılar mevcuttur. Linux dağıtımı kısmında, en çok bilinen Linux Mint ve ubuntu Oluşan son sorunları çözmemiş olsalar da bunu desteklemektedirler. Alt+f2 ile açılan alanda orca yazıp enter’e basarsanız veya Ubuntu dağıtımlarında sper+ctrl+s tuş bileşimine basarsanız İşletim sistemi Kurulumda Orca adlı ekran okuyucusunu keyifle devreye sokacaktır.
Mevcut durumu kötü hale getiren ise, Dağıtıcıların %99.8’inin kurulum paketlerine Orca’yı eklememesidir.
Yukarıdaki satırları biraz değiştirip Android için de kullanmak mümkün. Ben özgün davranıp sorunları gene kendi bakış açımla yorumlamak istiyorum. Android çöplüğünde öten horoz, güreşen yiğit çok olduğundan yiğitlerin yoğurt yiyişleri ve horozların ötüşlerinin farklılığı kendini göstermektedir. Samsung Temelde Home tuşuna 3 kere basma, bunu diğer geliştiriciler de zaman zaman kullanır. Birkaç üretici de ekranda iki parmağı, talkBack activated uyarısını duyana kadar bekletmek veya android’in güç tuşuna basılı tutup ekranda 2 parmağı bekletmek suretiyle tetiklenen erişilebilirlik kısa yolunu kullandırtabiliyor. Sizin horozun nasıl öttüğünü bilmiyorsanız, en iyisi yardım kaynaklarından araştırın.
Bu noktadaki en belirgin sorunlar şunlardır desek aklıma gelenler şöyle: Öncelikle tüm üreticiler standart bir tetikleme hareketi kullanmıyor veya daha kötüsü tüm üreticilerin cihazlarında kurulum sırasında TalkBack’ın size eşlik edebilmesi mümkün hale getirilmemiş. Bunu sağlayacak bir zorunluluk android camiasında mümkün değil ki bu meselenin diğer kısmı. İkinci bir sorun ise, yerli diye üretilen cihazlarda bile, Android içerisinde gelen yerleşik sentezleyicinin başlangıçta Türkçe olmaması. Daha doğrusu İngilizce olması. Bu da Windows’ta olduğu gibi iskandinav dilleri dışında size İngilizce sentezleyicinin eşlik etmesi gerekliliğini ortaya çıkarır.
Ek1: Windows kurulumlarına Türkçe sentezleyici takviyesi ve ekran okuyucuyu otomatik başlatmak
Ezelden beridir, Windows kurulumunu konuşkan bir hale sokma çalışmaları yürütülmektedir. Bu alanda çok fazla çalışma yürütülmesine rağmen Türkçe olarak Mustafa Doğan’ın yayınladığı Ekran okuyucu entegre edilmiş WinPe ortamları veya alternatif Boot İnterface araçları ile; yurt dışında ise aynı şekilde Ekran okuyucunun ve faydalı birkaç aracın entegre edildiği PE diskleri mevcuttur. Pe ortamının ayrıştırılmasının mümkün hale geldiği Windows Vista’dan başlayarak, Türkçe olarak Windows 7 PE ortamında bu çalışmalarının yayınlanması ile Türk kullanıcıları konuşkan Windows kurulumlarına sahip olur duruma geldi.
Windows Xp zamanında, kullanıcının bilgisayar ile etkileşimini azaltan ve gerekli alt yapıları hazırlayan imaj bazlı kurulum veya , Silence İnstall metotları kullanılırdı.
Peki bu karmaşayı kim giderdi? Aslında uluslar arası camia için Windows 10 1703 ile Bu sorun tamamen arşivleri boyladı. Asıl sorun iskandinav dilleri dışındakiWindows kurulumlarında idi. Bunların arasında Türkçe de bulunduğundan, Bir süre yukarıda bahsettiğim yöntemler kullanılmaya çalışıldı. Son darbe ise, Ali Rıza İlter ve Eray Bolat’ın, Mustafa Doğan’ın çalışmasını referans alan ama tamamı ile kendi tasarımları olan ses paketi entegre etme yöntemi ile, Ekran okuyucuyu hem boot’tan sonra otomatik başlatması, hem de bunu bir Türkçe TTS ile yapması ile vuruldu. Buradan sonra ise, Özel ihtiyaçlar için PE kullanımı dışında sorun tamamı ile tarihe karıştı. Üstelik bu değerli arkadaşların çözümleri, istenen herhangi bir dil için uygulanabilir durumda. Yeter ki o dil için bir Vocalizer 2 sesi bulunsun.
Yapmanız gerekenler sadece 3 adımdan ibaret.
Aşağıdaki dosyayı indirin….
TTS on the installer
- Media Creation Tool ile elde ettiğiniz bir Windows imajını bir diske yazdırın.
- İndirdiğiniz arşivden çıkan klasörlerden, sizin için uygun olanı seçin ve içerisindeki dosyaları Kurulum diskinizin içine kopyalayın.
Boot işlemini başarılı bir şekilde hallederseniz, Kurulum ekran okuyucunun Yelda ile beraber başlatılması ile mutluluk verici bir hale gelecektir.
Arkadaşlar buna Erişilebilir Windows kurulumu demişler ama benim bu proje için kullandığım teknik isim, “TTS On The İnstaller” kullanıcı bazlı isim ise “kuruluma sentezleyici”’dir. İsterseniz, Ultra İso benzeri yazılımlar ile, bu dosyaların dahil edildiği Windows imajları hazırlayıp, bunları sanal makine kurulumlarında kullanabilirsiniz. En İyi Deneyim takımı, talep halinde bu kurulum imajlarını oluşturur ve paylaşır. Böyle bir talebiniz mevcut ise, İletişim sayfasından bize ulaşın.